İnsan yönetimi üzerine zaman içinde aklımda şekillenen düşünceleri
yazıya dökmek istedim. Aslında aklın yolu bir. Düşüncelerimin
birçoğu daha önce başkaları tarafından da belirtilmiştir mutlaka. Burada
önemli olan kağıt üzerinde duran fikirlerin gerçek hayata uygulanabilmesi.
Şirketler için en önemli konu
değişimin yıkıcı (disruptive) olduğu günümüzde ayakta kalıp büyüyebilmeleridir.
Darwin’in belirttiği üzere değişimde en güçlüler değil değişime ayak
uydurabilenler ayakta kalır. Değişime ayak uydurabilmek şirket çalışanlarına
bağlıdır. Dolayısıyla doğru çalışanlara sahip olup onları motive ve
sinerji yaratabilecek şekilde çalıştırabilmek, başarılı olmayı hedefleyen bir
firma için ilk şart olmalıdır.
Konuyu birkaç ana başlıkta ele
alacak olursak:
- Doğru kişileri bulmak
- Çalışanların motivasyonunu
arttırıp yüksek verim alabilmek
- Çalışanlardan sinerji
yaratabilmek
Sonuç olarak değişime ayak
uydurabilen bir şirket yapısı kurabilmek.
Doğru Kişileri Bulmak:
Doğru kişilerin ayaklarına gelmelerini
beklemek yerine onları bulmak için çaba göstermek gerekir. Mevcut işe
alım süreçleri mülakatlar ve sınavlar doğru kişiyi bulmak için yeterli
değildir. Bir kişinin gerçek kalitesi çalışınca belli olur. Özellikle
büyük kurumlar için önerim kuracakları küçük şirketlerle bu çalışanları bir ön
çalışmadan geçirmeleri. Bu aşamayı başarı ile geçenlerin büyük kuruma
dahil edilmesi. Kurulan küçük şirketler online çalışmaya da izin
verebilirse daha geniş kitlelere daha hızlı bir şekilde ulaşılmış olur.
Şirket yapılanması için de hibrid bir sistem
önermek istiyorum. Merkezinde kurumsal bir yapının olduğu, omurga gibi,
starteup benzeri esnek yapıların da bu merkezi sisteme tutunduğu bir yapı.
Bu sayede şirket gereken konularda bir startup çevikliğine diğer
konularda da bir kurumsal firma gücüne sahip olacaktır. Yine bu sayede
starteuplarda çalışan değerli insan kaynakları daha uyumlu bir şekilde kurum
bünyesine dahil edilebilecektir.
Çalışan Motivasyonu:
Şirket çalışanlarını bir orkestranın
üyeleriymiş gibi düşünebiliriz. Bir orkestrada bir keman virtüözü veya
bir tenor orkestra şefinden daha itibarlı ve daha yüksek gelire sahip olabilir.
Bu uzmanlaşmış kişilerin kariyer yolu için önemlidir. İzlenimim kişileri
onore edebilmenin tek yolunun onları yönetici yapmak olduğu. Bu sağlıklı
bir yöntem değildir. Her iyi tenor iyi bir orkestra şefi olamaz.
Hem kötü bir yönetici kazanmış hem de iyi bir tenor kaybetmiş olursunuz.
Uzmanlar, şirkete katkıları ile orantılı onore edilmeli ve maaş
almalıdır. Uzman kişinin yöneticisi ona şeflik yapmalıdır. Bu da
şefin illa uzmandan daha fazla maaş alması veya daha onore biri olması manasına
gelmemelidir.
Çalışan Verimi:
İnsanı bilgisayardan ayıran en büyük özelliği
düşünme ve yorum yapabilme becerisidir. Bunun başarılı yapılabilmesi de
aklın daha sakin olması ile mümkün olabilir. Aynı anda bir sürü konu ile
kafası meşgul olan bir çalışan doğru kararlar veremez. Meşgul kafa
bulanık suya benzer. Görüş açısı daralır. Bu nedenle çalışanların
konumları ile de orantılı olarak daha az yoğun çalıştırılıp kafalarının daha az
bulanık hale gelmesi şirketin geleceği açısından önemlidir. Değişime ayak
uydurabilmek için her çalışan yaptığı işi, diğer birimlerle olan ilişkilerini
düzenli olarak kontrol edip iyileştirmeye çalışmalıdır. Bu da boş zamanla
olur. Özellikle şirketin üst düzey yöneticileri, şirket stratejesini ve
geleceğini etkileyen kişilerin günlük işlerden zaman arttırabilmeleri çok
önemlidir. Kısaca üst yönetimde 5 kişinin yapacağı işi 6 kişi yapmalı,
artan zamanlarında firma için elzem olan sürekli değişim için çalışmaya sakin
kafa ile vakit ayırabilmelidirler.
Bir üst lige çıkmak isteyen firmalar için işin
sonucu kadar işin nasıl yapıldığı da önemlidir. En büyük firmalarla diğerlerini
ayıran önemli bir konudur bu. İşler büyüdükçe çalışmaların daha kontrollü
yapılması gerekir. Bu da iyi kurgulanmış ve sürekli güncellenen bir
bürokratik yapı ile mümkündür. Bürokrasi kötü birşey değildir. Genelde
bürokrasi çalışmalarına pek önem verilmediği için çıkan sonuçlarda kötü
olmaktadır. Bundan bürokrasinin kötü olduğu çıkarılmamalıdır. Büyük
imporatorluklar da bu sistemleri iyi çalıştırdıkları ölçüde büyümüşler ve
güçlerini korumuşlardır. Bu sistemleri olmayan devletler hızla tarih
sahnesinden silinmiştir. Roma, Osmanlı vs Büyük İskender, Cengiz Han.
İzlenimlerime göre bir yönetici ne kadar üstte
ise o kadar işlerini telefon ve email ile yapmaya meğilli oluyor. Bunu bir güç
ve üstünlük gösterisi olarak yapıyor. Teknik sistemler ve bürokrasi alt
seviye memurlar için tasarlanmıştır gibi bir durum söz konusu. Bir üst
lige çıkmak isteyen firmada genel müdüründen en alt seviyedeki memuruna kadar
herkes sisteme uymalıdır, ayrım olamaz.
Pek çok iş ilanında stresli çalışma ortamında
çalışmaya uygun olmak yazar. Bu stres çoğu zaman o işin doğasından değil
o şirketteki iş yapış şeklinin kaotik olmasından kaynaklanır. Çalışan
verimini arttırmak ve çalışanların sağlıklı kararlar alabilmesi için iş
ortamındaki stresin azaltılması çok önemlidir.
Haftada 40 saat verimli kullanıldığında uzun
bir süredir. Bu verimi yüksek tutabilmek için birkaç öneri: İş
yaparken bölünme verimi düşüren en büyük etkendir. Bölünme kişinin aklını
da bulandırdığından doğru karar verebilmesini ve iş yapış kalitesini de olumsuz
etkiler. Zamanı verimli kullanıp birim zamanda birkaç konu üzerinde
çalışabilmeleri için önerim. Üzerinde çalıştıkları işleri küçük parçalara
bölmeleri mesela 10-15 dakikalık işler. Bu süre boyunca hiçbir bölünmeye
izin vermeyip küçük iş tamamlandığında arada gelen diğer işlere bakmaları.
Böylece bir saat içinde 5-6 ayrı konu üzerinde çalışıp bunları daha
kaliteli yapabilir.
Şirket genelinde email ve telefon ile iş yapma
minimize edilmelidir. İşler bir dijital platform üzerinden yönetilmelidir,
çağrı yönetimi gibi. Burada işin türüne göre ayrım yapılmalıdır.
Her iş türü için sürecin aynı olması gerekmez. Şirketlerde email ve
telefon yüzünden çok ciddi verim kaybı yaşanmaktadır.
Her çalışan aynı zamanda toplumda bir
bireydir. Sağlıklı bir bireyin işe vakit ayırdığı gibi ailesine,
arkadaşlarına ve kendisine de vakit ayırması gerekir. Düzensiz ve uzun
çalışma saatleri bireyin diğer konulara vakit ayıramamasına ve zaman içinde ruh
ve beden sağlığını kaybetmesine neden olur. Sağlıksız bireylerin
yaptıkları işler ve verdikleri kararlar şirketin başarıdan daha da
uzaklaşmasına ve iş ortamının daha da kaotik olmasına neden olur.
Teknolojinin kullanılması. Video
konferans ve benzeri teknolojilerle kişilerin oturdukları masadan kalkmadan
toplantılar ve ortak çalışmalar yapabilmeleri önemli bir artı kazandırır
firmaya. Nedenleri:
- Çalışanları koca bir iş
yerinde şehrin bir köşesinde toplamak zorunda kalmazsınız.
- Görece daha küçük ama sayısı
daha fazla ofislerde dağınık bir yapıda çalışabilmek bir olgunluk
göstergesidir. İzlenimim bunu Silikon vadisindeki multi milyar dolarlık
firmaların bile beceremediği. Bu çalışma şeklina laf atıp kötülemek o kurumun
beceriksizliğini gösterir sadece.
- Dağınık yapının artısı
insanların işe gelirken enerjilerinin büyük bir bölümünü gereksiz yere trafikte
öldürmelerini engellemesidir. Her çalışan evine en yakın ofise gider ve
oradan büyük ekibe katılır.
- Bu altyapı gerektiğinde evden
çalışmaya da zemin hazırlar. Evden çalışma çok önerdiğim bi çalışma şekli
değil. Çünkü herkesin başarabileceği bir yöntem değil. Ofise gelme
disiplini motivasyon açısından da önemlidir. Ancak zorunlu olan hallerde
doğum, hastalık gibi durumlarda şirket ve çalışan için büyük bir kazanımı
vardır. Tekrar ediyorum bu bir şirket için büyük bir olgunluk
göstergesidir.
- Şirketi şirket yapan
çalışanlardır dedik. Dağınık yapı ile çalışanın sizin ayağınıza gelmesi
gerekmez. Siz onların ayağına gidersiniz. Bunun bir artısı da İstanbul gibi
şehirlerin dışardan göç almasını azaltıp kişilerin doğup büyüdükleri kentlerden
de çalışmaya dahil olmasını sağlamasıdır.
Sinerji:
Çalışanları bir takım oyunu sergiledikleri
ölçüde kurumlar başarılı olabilir. Sinerjiyi arttırabilmek için birkaç
öneri:
- Çalışan performans ölçüm
kriterlerine başka birimlerle iş birliğinin de eklenmesi
- Rotasyon ile çalışanların
başka birimlerin işleyişi hakkında da görüş sahibi olması. Çalışanların
başka birimlerin işleyişleri konusunda sürekli bilgilendirilmeleri. Bu
çalışma göstermelik olmamalı.
- Örnek olarak iyi bir ürün
müdürünün, üretimden argeye, satın almadan pazarlama ve satışa farklı konularda
bizzat çalışıp tecrübe etmesi çok önemlidir.
- Şirket içinde sinerji
biriminin kurulup bölümler arası sinerjinin daha yakından takip edilip
süreçlerin gerektiği yerde düzenlenmesinin sağlanması.